|ForumFly|
Forum
=> Daha kayıt olmadın mı?Forum - Cahit Sıtkı Tarancı'nın eserleri
Burdasın: Forum => Şiir Paylaşımları => Cahit Sıtkı Tarancı'nın eserleri |
|
admin (şimdiye kadar 205 posta) |
Kırkıncı Oda Kırkıncı odanın kapısındayım; Ne varsa bu kapı arkasındadır. Açsam, ya açmasam kaygısındayım; Aklım iki cihan arasındadır. Kim bilir neler oluyor içerde! Yarab! İnsan bahtım hangi ellerde? Ha ben ha masaldaki o şehzade; Gönlüm bir güzelin sevdasındadır. Abbas Haydi abbas, vakit tamam; Akşam diyordun işte oldu akşam. Kur bakalım çilingir soframızı; Dinsin artık bu kalp ağrısı. Şu ağacın gölgesinde olsun; Tam kenarında havuzun. Aya haber Sal çıksın bu gece; Görünsün şöyle gönlümce. Bas kırbacı sihirli seccadeye, Göster hükmettiğini mesafeye Ve zamana. Katıp tozu dumanı, Var git, Böyle ferman etti Cahit, Al getir ilk sevgiliyi Beşiktaş'tan; Yaşamak istiyorum gençliğimi yeni baştan | |||
admin (şimdiye kadar 205 posta) |
Anlamak Yaşım ilerledikçe daha çok anlıyorum Ne büyük nimet olduğunu ah ey güzel gün Boş yere üzülmekte mana yok anlıyorum Kadrini bilmek lazım artık her açan gülün Şükretmek türküsüne daldaki her bülbülün Yanmak da olsa artık aşk ile yaşıyorum. Aşk ile Baktım ki gökyüzü baştan başa bulut Unut diyor o güzel günleri unut Baktım ki deniz her dalgasıyla düşman Kuşlar av peşinde balıklar pusuda Çok gerilerde kalmış cıktığım liman Yok görünürde sığınacak bir ada Baktım ki o musibet gün gelip çatmış Yolcusunda tayfasında şafak atmış Ne yelken kar eder ne kürek ne istim Dayandım aşk ile yürüttüm gemiyi Aşk ile koskoca dağları düz ettim Avladım sonunda o civan kekliği | |||
murat (şimdiye kadar 6 posta) |
Aşkımız Zulmü pek çok insafı az Hayata karşı aşkımız Ne etseler ki çatlamaz Bir sabır taşı aşkımız. Samanlık seyran dediğin Aşkımız aşk ile zengin Dünyada her güzelliğin Yol arkadaşı aşkımız. Alın yazım alın yazın Yıldızım oldu yıldızın Temeli sağlığımızın Herşeyin başı aşkımız Atatürk'ü düşünürken Ne şairane mevsimdi eskiden sonbahar Bahçeleri talan eden bir deli rüzgardı Kırılan dal düşen yaprak şaşkın uçan kuşlar Eskiden sonbaharın bir güzelliği vardı Gel gör ki Atatürk'ün ölümünden bu yana Sonbahar dahi bir tuhaf bir başka geliyor Vatan gerçeklerini hatırlatıp insana Türk yüreklerimizi burka burka geliyor | |||
AhMeT (şimdiye kadar 6 posta) |
Bunlarda benden Avuçlarıma sığmıyor yıldızlar Öyle dalmışım ki bu akşamüstü, Komşu arsadır gözümde gökyüzü. Ben dünyadan bihaber bir çocuğum, Kayıp zıpzıplarımı arıyorum. Koşun çocuklar, koşun komşu kızlar, Avuçlarıma sığmıyor yıldızlar. Bahar Sarhoşluğu İlk sevgilinin gülüşüne benzer Bir Nisan havası değil mi esen? Zincirlere, kelepçelere inat, Kanatlarımı açmak zamanıdır; Allah'a ısmarladık kaldırımlar. Giyenler düşünsün dar elbiseyi, Ölçülü sözü, hesaplı adımı Ben kurtuldum kafeste kuş olmaktan; Saltanat sürer gibi uçuyorum, Erik ağacı gelin olduğu gün. Hayranım bu şehrin bacalarına İrili ufaklı hep bir ağızdan. Nasıl derinden bu gökyüzüne doğru Bir türkü söylüyorlar öyle sessiz! Dumanın daim olsun güzel baca! Yuvası saçakta kalan kırlangıç, Yavrusu dallara emanet serçe, Derken camiler üstünde güvercin Minareler katından geçiyorum Gökyüzü mahallesi İstanbul'un Süt beyaz bir martıyım açıklarda Gemilere ben yol gösteriyorum, Buğday ve ilaç yüklü gemilere Bir kanat vuruşta bulutlardayım; Bir süzülüşte vatanım dalgalar! Bayram Yemeği Korkarım felekte bir gün Bir bayram yemeğinde. Anam, babam gibi kardeşlerim de, En güzel dalgınlığında ömrün. Beni gurbette sanıp Keşke gelseydi bu bayram Diyecekler. Ve birdenbire yürekler, Aynı acıyla yanıp Hepsinin gözleri yaşaracak. Öldüğümü hatırlayarak. |
Cevapla:
Bütün konular: 392
Bütün postalar: 462
Bütün kullanıcılar: 324
Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse
Bugün 111 ziyaretçi (143 klik) kişi burdaydı!